Bakış açımız yaşadığımız her olayla ilk halinden farklı
dokunuşlarla gelişir ve biz de bu farkı yansıtırız . Bu dokunuşlar bizde
yargılar oluşturur ve bu yargılara göre yaşamaya devam ederiz.
Yansıtma bizim içimizden başlar ve dışarıya doğru istemsiz
akar buna en yakın örnek refklekslerimizdir aynı bu mantıkta her iletişimimiz
etkilenmeye başlar . Birbirinin içine girmiş halkalar
gibidir yaşamlarımız. Bu halkaların oluşumlarının her birini
kendi frekansımıza göre çekeriz .Bizim hoşlanmadığımız kişi başkası için önemli
bir sevgi kaynağı olabilir ve bu yüzden herkes özeldir.Bunu en güzel radyo
kanalları örneğiyle ifade edebiliriz her kanalın kendine ait frekansı vardır ve
biz istediğimiz frekansa radyomuzu ayarlarız .Kimi zaman arabesklik oluruz kimi
zaman da yerimizde duramayacak kadar neşeli ve ona göre parçalar seçeriz
kendimize . Hayatımızda da sahip olduğumuz frekansa göre olaylar çekeriz .Bu da
kendimize aittir oysa ki biz hep karşıdaki kişilere bağlarız ama yaşadığımız
olaylarda sadece frekanslarımız kesişir .Karşılıklı ayarlanmıştır .Kimseyi
suçlamadan kendimize yöneldiğimizde olayların akışını hızlıca çözüme
kavuşturabiliriz ya da daha doyumlu hazlar alabiliriz iletişimlerimizden çünkü
gelen her kişi ve olay kendimizle ve kendi frekansımızın durumu ile ilgili
bilgi verir.
Bazen çevremizden şöle cümleler duyarız 'x kişisi geldiğinde
geriliyorum yahut mutlu oluyorum ,rahatlıyorum vs.' bunların hepsi durum olarak
aynıdır sadece bize göre olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirilir .Ama evren
sisteminde olumlu -olumsuz ayrımı yoktur sadece olan durum vardır . Olumlu
olumsuz yargısı sadece zihnimizin koyduğu durumdur .Bir olay yaşarız ve adını
belirleriz sonrasında karşılaştığımız insanlarda ona yakın bir his aldığımızda
istemsiz savunma haline geçeriz bu bazen kendi irademizle olmaz .Önyargı
dediğimiz konu burda devreye girer sadece biz de olan bir negatif sinyal
yüzünden karşıdaki kişiyi hiç tanımadan eleştirebiliriz ,burda düşünmemiz
gereken öncelikle burda bu durum bana neyi hatırlatmak istedi ya da ben daha
önce ne zaman ve nerede böyle hissetmiştim.Bu soruların cevapları kendiliğinden
akıp gidiyorsa önyargılarımızda bir bir kırılacaktır .
Öncelikle olayları iyi,kötü,olumlu,olumsuz tüm sıfatlardan
arındıralım bununla başlarsak suçlama eğilimimizden vazgeçer kendimizi saf
şekilde kabule geçeriz bu olduğunda içsel bir rahatlama olur ve frekansımız
gerginlik alanından çıkar ,sonrasında ise dışarıyla olan durumumuzun içimizle
bağını keşfedelim , bu bağın kuvvetini ne kadar iyi algılarsak içimize o derece
önem verebiliriz ,olayları takip edip bağlantıyı bulup o frekansı
kapattığımızda o yayın da kesilir .. Bu mantıkla kendimize dönelim ve
kendimizle olan iletişimimizi arttırdığımızda kişilerle olan iletişimimizin
nasıl değiştiğini görüceksiniz .
O sevmediğimiz patron ,iş arkadaşı belki akraba belki çok
yakınımızdaki diğer kişilerin nasıl da kendi duygu birikimlerimizin yansıması
olduğunu keşfedeceksiniz ..
Herkesin kendi müziğini özgürce çalabilmesine izin verelim
ama öncelikle kendimizin ...
Keşke daha seri paylaşım yapsanız.
YanıtlaSil